2 Ocak 2017 Pazartesi

Beyaza aşık bir siyah.
Karanlığın en zifirinde beyazlaşmış sevda

Renkli olmaması için sevdaya dokunmayan siyah...
Onun için kendini karıştıran beyaz...
kendinden vazgeçen gökkuşağı ,
Birde onu görmek için yağan yağmur...

Yağmurdan yansıyan o naif renk
Göz kapaklarına damlamış siyah
Beyaza karışmış bir sevda
Siyaha çalan gökkuşağında hapsolmuş beyaz...

Nasılda izliyor onları yıllar,
Bi gülüşü var beyazın, gamzesi siyah.
Korkmaya başlayan gözler..
Ve damlamış cemre gibi yağmur...
Kıyamadığı kar'a gelin olmuş beyaz..
Bi hoş gelmişi yeryüzüne..
Ve bi elvedası varmış karanlığın en kuyusu...
Beyazlaşmış kader Sevdaya...
Ölümse tüm gerçeğiyle siyaha...

Siyahça kalmış beyazdaki ah
Parmaklarındaki siyahın izleri,
Yüzünde renklerin en beyazı
Ne geri gelirmiş yıllar
Ne geçen zaman....
Ne zan...
Ve beyazın ahvali:
Geçmeyen gam..
Siyahın baharından dökülen beyaz
Beyaza yağmur olup yağan siyah
Toprağın kokusuna bulaşmış sevda

Birde toprağa baksana..
Yüzünü temizlemiş onca beşerin..
Acısı bulaşmış dediğin gibi ellerine...
Lakin Kalıntısı olmalı hala sevdiğimin...
Adı yazılmış olmalı alın yazısı..
Cevap verecek bi renk olmalı ,
Ha siyahı ha beyazı...
Bulaştığı kokusu teninin...
Ya huzuru gözleri kapatır , ya olmayışı...
Beni unutun, rengim yok benim sevda hariç..
Bi elime seni alırım, belki bide beyazı...



Sahnemdeki Şiir'e sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Anlık, hissiyat dolu, bu güzel şiiri ortaya çıkarttığı için. Güzel bir ekip çalışması...
Şiirlerle buluşmak dileğiyle

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder