15 Aralık 2019 Pazar

SONSUZLUĞA DAİR

      Sert rüzgarlarla kaplı yürüdüğüm yol, ruhen dolmuş hislerin aksayışlarının son safhasında bu gece. Bu karanlığın sonu aydınlık ama söylenmemişlerin  içimde hissettirdiği izdihamın son zerresindeyim. Cesurca savaştım tüm olmazlarımla, bir bir üzerini çizdim her cümlemin. Kendime verdiğim sözleri  tekrar tuttum. Yüküm ağır gelsede kollarıma, her an için bir umut yeşerttim gönlümde. Her yeni sabah, açılan yeni kapısıydı hayallerin. Baş ucumuzda bir dünya vardı ve gün geldi, ellerimle hazırlayıp sırtımda uğurladım sonsuzluğa. İnandığım tüm gerçeklerin karanlığında kayboldum. Rüyalarıma uyansam da hala anlamış değilim toprağın benden aldığını, çünkü bu dünyayı kabullenmek için geç kalmıştım.  Suretini, gözlerimin kapandığı her anda bıraktım.
İzledim, izledim... Bilmeden gittim tüm yolları, bilmeden uzattım, bilmeden cama vurdu yağmur taneleri, bilmeden uçtu güvercinler... Farkına vardığımda bir sokağın çıkmazından başladım. Ama kalabalığın kulaklarıma çaldığı uğultunun bir anlamı olmalıydı. Her sonun başlangıca aşinalığı, her aşinalığın sonunda bir başlangıç derdine düşürdü beni. Bugün yeniden tarttım  rolleri. Anki ahvalimle  görevini tamamlamış karakterlerin, kendini hazırlayıp sonsuzluğun içine dalmasının benzetmelerini yaptım kendimce. Kaçtığım nerenin coğrafyasıydı bilmem ama nefes aldırmayacak gerçeklerin arefesinde astığım yüzüm, gülümsemenin kalıntılarını yansıttı. 
Ve bir damla siyah karıştı gökyüzüme..

6 yorum: