Gündüzden rüyalar. Aklım esir kaldı uykuya. Güz nöbetleri tutuyorum, yüzüm soğuk. Derinlerime işlemiş sızlamalar, mırıldandığım şarkıların yankıları yükseliyor, agresif kelimeler çıkıyor ağzımdan. Sessizce bağırıyorum kendime. Karıştım, düğümlerim çözülmedi. İki çizgi arasındayım, son baharıma ilk oldum, düşen her yaprak battı omuzlarıma. Yüküm arttı, ağardı saçlarım her yakarışta. Cümlelerden
giysiler giydim, büründüm sessizliğime. Kar yağdı yeşerdiğim toprağa, üzerim kapandı. Kendime bembeyaz duvarlar ördüm. Aklımı, kurduğum zindanıma hapsettim, kalbim yüksekte özgürce uçan bir kuş. Hüzünlerim düştü gökyüzünden, yere inene kadar kayboldu. Sevinçlere boğdum kendimi, boşa geçen günlerimin tahsilatını yaptım kendimce. Her kötülüğe bir iyilik adadım, her iyilik bir rüya çıkardı. Kızamadığım sözcüklerle seslendim. Karşılığı gecikmedi, dinlediğim ses tonlarına hayretim. Aklımda esir rüyaların akıbeti, dizlerime işlemiş yaralardan ibaret. Sona bir adım daha, elbet güzel bitecek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder